Şöyle uzun uzun bir kariyer yapmayalı ve yazmayalı epey zaman oldu. Eskiden beri beni takip edenler bilir, blog adresimi çok daha sık kullanırdım.
Gimnastic Kariyeri ' ni (tıklayıp okuyabilirsiniz) belki hatırlarsınız. FM 2013 'te bende başlayan İspanya Ligi sevdası 1-2 yıl sürmüştü. 2014 ve 2015'te de Gimnastic ile bir kaç kariyer yapmıştım ancak son 3 senedir İspanya Ligi'nden uzak kaldığımı farkettim. Şöyle nostalji yapıp üniversite zamanlarıma bir döneyim dedim ve İspanya en alt liginden Lealtad takımını aldım. Hedefimiz belliydi, her zaman ki gibi gençlerimizi çıkartıp kendi geleceğimize yatırım yapmak, sabırlı ve emin adımlarla üst liglere sağlam bir kadroyla çıkmak.
LEALTAD İLE ANLAŞTIK
Açıkçası takım seçimi biraz rastgele oldu. Aslında yine Gimnastic düşünüyordum ama bir üst lige çıktıkları için almak istemedim. Takım geçmişlerine baktım ve daha önce lig çıkma başarısı göstermemiş bir takım aradım, ve o takım da Lealtad oldu.
Hedef şampiyonluk ve üst lige çıkmak değildi. 3. Ligin orta sıralara oynayan bir takımıydı. Oyunu kurarken transfer bütçesine izin vermedim.
Bütçe olmadığı için sadece gereksiz oyuncuları bedelsiz verdik, veremediklerimizi de kiralık gönderdik. Kadroda fazla kalabalığı ben sevmiyorum. Maksimum 22 civarında tutuyorum, benim için yeterli oluyor.
Öncelikle şunu belirteyim, amacım altyapıdan oyuncu çıkarmak, çıkardığım yetenekli oyuncudan para kazanmak, tesislere yatırım yapmak olacaktı. Ancak tahmin edersiniz ki tesisler rezil derecedeydi. Haliyle ilk yıllarda ekmeğini yiyemedik tesislerimizin.
İlk sene yani 2017-18 sezonunun sonunda büyük bir sürpriz yaparak ligi şampiyon olarak bitirdik, Playoff lara gerek kalmadan bir üst lige yükseldik. Aslına bakarsanız hemen çıkmak istemiyordum. Kadroyu gelecek vaadeden oyunculardan kurup kemikleştirmekti amacım ama beklenmeyen bir istikrar ve başarı geldi. Her neyse, oyuncularımızı kutladık ve yolumuza devam ettik.
Barcelona ile kardeş kulüp sözleşmesi imzaladık. Bunun ekmeğini de çok yedik diyebilirim. Altyapısından çıkan mevcut yeteceği yüksek bir hayli oyuncu kiraladık.
İkinci ligden kesinlikle La Liga'ya çabuk çıkmak istemiyordum. En azından 2-3 sene kalıp yeni çıkacak ergenlerle yaş ortalaması 19-20 olan bir takım yaratmak istiyordum. Tahmin edersiniz ki böyle yetenekli oyuncuları bulmak, bulduğunu da takımda tutmak (hele hele alt liglerde) çok zor oluyor. Oyuncular biraz kendini gösterdiğinde takımı hiç düşünmeden gitmek istiyor.
Tahmin ettiğim gibi 2. Ligde 3 yıl kaldım. İlk yılımda 17. ikinci yılımda 8. üçüncü yılımda ise şampiyon olarak La Liga'ya tarihimizde ilk kez yükselme başarısı gösterdik.
Kadromuz tabi ki 2021-22 sezonu için hazır değildi. Küme düşmemek için elimizden geleni yapacaktık ve oyuncularımdan beklentim de buydu. Kimse bizden bir sürpriz bekleyemezdi.
İlk defa paraya kıydık, 6 milyon Euro gibi bir bonservis parasıyla kadromuzu hazır hale getirdik.
Yukarıda ki görselde kiralık olarak gönderilen oyuncuları görüyorsunuz. Hepsi gelecek vadettiğine inandığım pırıl pırıl çocuklardı. Şimdi yıllar sonra baktığımda "iyi ki inanmışım" ya da "bunun neyine güvenmişim" dediğim çok oyuncu var tabi ki.
Örnek vermek istiyorum; Cheick Keita'yı 60 bin Euro'ya Mali'deki kulübünden getirmeyi başardık. Kulüp olarak bir transfer başarısı örneği oldu Keita.
Bir önceki sene alt ligdeyken Brezilya'dan 9 Bin Euro'ya aldığımız Pirulito (yukarıdaki görselde yoktur, bir önceki sene almıştım, onu koymadım) ise bizim Kaka'mız oldu. Özellikle bu iki oyuncu Lealtad takımının kemik kadrosunun iki bireyi olacaktı.
Şimdi sizlere şu andaki yani 2027 senesinden görsellerini paylaşacağım. İnsan duygulanıyor.
Keita'yı 40 milyon Euro + Gelecekteki satıştan %50 pay olarak Bayern'e gönderdik. Ancak Bayern'de oynama fırsatı bulamadı ve Everton'a gönderildi. Oradan da yaklaşık 15 milyon kadar bir pay aldık.
Pirulito'yu ücretsiz gönderme sebebim ise yaklaşık 3 milyon Euro yıllık para alması ve artık yedek kalmaya başlamasıydı, çünkü artık taktik değişikliğe gittik ve AMC rolü kullanmıyordum takımda. O biraz üzdü. Duygusal bir bağ kurmuştum Pirulito ile. Çok katkı sağladı bize.
Az kalsın unutuyordum, ilk göz ağrım olan Ekvator'lu Ruben Mina'yı ülkesinden 125 Bin Euro gibi komik bir paraya takıma kazandırdım. İnanılmaz katkı sağladı takıma. Gol yükümüz, istikrar abidemiz oldu. Onu sattığımızdan beri hiç unutmadık ve o da bizi unutmadı. Her sene form durumumuzu destekler ve bizden yana olduğunu medyada gösterir sağolsun. Şu anda Real Madrid'de top tepmekte kendisi.
Bu değerli arkadaşı da Tottenham'a 41 milyon + sonra ki satıştan %50 pay şeklinde gönderdik. Oradan Milan'a yaklaşık 30 milyona satıldı ve 15 milyon payımızı aldık. Sonra ise 46 milyona Real Madrid'e geldi ve ne yazık ki bu sene rakibimiz oldu. Unutulmayacaksın Mina! Eğer devam edersem seni bu takımda emekli edeceğim.
Mina'nın gitmesi ile formayı Keita almıştı ve onu aratmamıştı. Bu kariyerde forvetlerim yüzümü hiç karar çıkarmadı. Aldığım tüm forvetler beklentimin hep fazlasını gösterdi görsellerde göreceğiniz üzere.
La Liga'ya çıktığımız ilk sene beklentilerin üzerine çıktık ve Keita sayesinde ligi 8. bitirdik. UEFA hayalleri kurmaya başlamıştık bile. Seyirci sayımız az olduğu için gelirimiz sadece bonservisten ve avrupa kupalarından gelecek paralardan olacaktı.
Bir sonra ki sene (2022-23) 2. sıra daha yükselerek 6. olduk ve UEFA kupasında mücadele etmeye hak kazandık.
Tabi ki bu başarı rastgele değildi. Sabırlı bir kadro kurulumunun sonucuydu. Eh biraz da paraya kıydık sene başında.
Mina'yı satışımız işe yaramış ve 1 oyuncu satarak karşılığında gelecek vaadeden 7 oyuncu almıştık. Hepsi de hakikaten gelecek vaadeden oyunculardı. Yukarıda gördüğünüz El Sayyed, Mısır'dan yaklaşık 800 bin Euro'ya geldi ve şu anda piyasa değeri 70 Milyon civarında. Size yıldızımızı taktim etmek isterim;
Kendisini 3 sene kiraya verdik ve kiralık gittiği takımları adam etti diyebiliriz. Altın çocuk ünvanını Villareal'deyken kazandı ve benim takımıma geldiğinde değeri 55 milyon Euro oldu ve kadromda değişmeyecek yerini aldı ancak bir sorun vardı. Gitmek istiyordu. Bir şekilde ne yaptık ettik gönlünü ettik ve göndermedik. Hala arada gitmek istiyor ama değerini 140 milyon olarak belirledim. İsteyen gelsin alsın!
Bir sene sonra La Liga'da bir rüya gerçekleşti. Yapılan yatırımlar kendini göstermeye başladı. Takım A.Madrid'in 10 puan arkasında 81 puanla 2. oldu. ECC gitmeye hak kazanmıştık. Gelsin paralar!! Başarı sadece bu da olmadı. UEFA Avrupa Ligi'nde ilk senemizde yarı final oynadık ve Real Madrid'i ilk maç 1-0 yenmemize rağmen (ciddiye almayıp yedeklerle çıkmışlardı) ikinci maçta 0-6 mağlup olduk. Üzülmedik çok sevindik. Avrupa'ya ilk kez gitmemize rağmen büyük başarıydı son 4'e kalmak. Dünya bizi konuşmaya başlamıştı.
Sonra ki sene yine şampiyonluğu A.Madrid'e verdik ve arından 2. olduk. Alışmıştık, sevinmedik ve hedefi gelecek sene şampiyonluk olarak belirledik. Kadromuzu hep gelecek vaadedenlerle güçlendirdik. Bu başarılar esnasında takım yaş ortalaması 20'ydi onu özellikle belirtmek isterim.
Şampiyonlar Ligi'nde ilk senemizde gruplardan sonuncu çıktık. Tecrübesizliğin kurbanı olduk ama her anından zevk aldık ve tecrübe kazandık.
2025-26 senesine geldiğimizde ise bir milat yaşadı İspanya Ligi. Şampiyon Lealtad'dı! Real Madrid'in 3 puan üzerinde şampiyon olmuştuk.
ECC'de ise gruplardan çıktık ancak Tottenham'a elendik ilk turda. Bu da bizim için bir başarıydı. Hedefler git gide büyüyor, potansiyelli oyuncularımın değerleri yavaş yavaş artıyordu.
Ve bir sene geçti. Şimdi ki zamana geldik (2026-27). Gazetelerde yine şampiyon olarak bizim adımız yazıyordu. Şampiyonlar Ligi'nde ise bir kademe daha ilerleyerek Çeyrek finalde Chelsea'ye elendik. Seneye hedefimiz kupa. Eminiz ki 1-2 yıl içinde alacağız.
Sizlere Lealtad takımının ilk 11'ini tanıtmaktan şeref duyarım;
GK
DC (3'lü defans)
Kanat Bekler
DMC
MC (İkili Ortasaha)
ST (İkili Santrafor)
Bu hikaye burada bitmedi, devam edecek. Adımızı tarihe altın harflerle yazacağız!