" Fon müziği için tıklayın "
Herkese merhabalar, bugün sizlerle "Hangi ligde, hangi takımla kariyer yapmalıyım?" sorusuna cevap arayacağız. Herkesin tercihi kendine göre farklı nedenler barındırır. Bu yazıda bilmediğiniz bir şey olmayacak ancak fikir verebilirsem, yönlendirebilirsem ne mutlu bana.
Bin bir türlü Football Manager oyuncusu var Dünyada. Kimisi tutkulu şekilde bir takımın başına geçip kariyerin sonuna kadar o takımla oynuyor, kimisi işsiz başlayıp serüvenden serüvene atlıyor, kimisi ise her gün bir lige özenip (imrenip) defalarca kariyer açıyor. Amacım karar vermenizi kolaylaştıracak fikirler verebilmek.
Öncelikle altyapısı sağlam takımlarla başlayalım; " TIKLAYINIZ "
Bağlantıda verdiğim adresi inceleyin. Daha önceki yazılarımdan biri olan bu bağlantıda altyapısı bir hayli sağlam olan bazı takımlar verdim. Tabi ki orada hepsi yok ancak başı çeken çoğu takım mevcut. Örneğin Benfica takımı bu oyundaki (bence) açık ara en iyi oyuncu çıkaran takımdır. Benfica'yı alarak kendinize "ben transfer yapmayıp sadece altyapıdan oyuncu yetiştirerek kadroyu kuracağım" vizyonu belirleyebilirsiniz -ki bence çok da zevkli olur. "Büyük takım, şampiyonluklar kolay gelir" diye düşünmeyin. Önce bir girişin hele! Kendi oyuncularınızı yetiştirip, onların gelişimini takip etmek, as takımlara çıkıp size kupalar kazandırdığını görmek inanılmaz bir haz veriyor. Deneyin, pişman olmayacaksınız.
"Türkiye'den kendi takımımla kariyer yapmak istiyorum" diyenler toplaşın bakalım. Ben yaklaşık 14 senedir, Championship Manager serisinden beri bu oyunun müptelasıyım. 2012 yılına kadar genellikle kendi tuttuğum takımla yaptım kariyerleri. Arada sırada serbest başlayıp oynadığım, uzun süren kariyerlerimde oldu ancak 2012 yılına kadar %90 kendi takımımla oynadım. O tarihten bu zamana kadar ise neden bilmiyorum ama zevk alamıyorum diyebilirim. Peki neden? Açıklayayım; öncelikle direk şampiyon olabiliyorsunuz, almak istediğiniz çoğu oyuncu geliyor, takım belli bir tanınmışlık düzeyinde, tesislerimi güzel falan filan diye uzar gider bu liste.Hal böyle olunca artık beni bu durum sıkıyor. Siz şu anda kalkıp antrenörlük belgesi alsanız direk büyük takımda başlayamayacağınız gibi bu oyunda da bence direk büyük takımla başlayamazsınız. E buda bir simulasyon oyunu. Gerçeğe ne kadar uygun olursa o kadar haz veriyor insana. Neyse lafı fazla uzatmayayım. Türkiye'de kariyer yapacaksanız alt liglerden başlamanızı öneriyorum. Mesela Altınordu bünyesine yabancı oyuncu kabul etmiyor bildiğim kadarıyla. Altyapısı ve tesisleride şahane üstelik! Yerli oyuncularla Türkiye'de bir ilk yapmaya ne dersiniz? Ya da semtinizin takımını alıp üst liglere çıkarmayı denemeyi düşünmez misiniz? E Beşiktaşla, Fenerbahçeyle, Galatasarayla, Trabzonsporla, Bursasporla vs. bunları yapmak çok kolay zaten, oyunun ne anlamı kalıyor ki? Ben Sivasla bile ilk seneden şampiyon oldum...
Ligleri tek tek incelemek, irdelemek istemiyorum. Sizlere asıl vermek istediğim öneriye geçelim.
İNGİLTERE PREMİER LİGİ
Öyle en altlara inmenize gerek yok. Tabi ki en alt amatör liglerinden başlamak her zaman daha zevkli ve tutkulu bir oyun sonucu ortaya koyar, sabır ister, kararlılık ister ancak 3. liginden itibaren de alabilirsiniz. Geçen hafta bir taktik paylaşmıştım. " TIKLAYINIZ " Bu taktiği denediğim Covenrty takımı mesela kariyer yapmak için biçilmiş kaftan! Tesisleri 3.Lig standartların üzerinde, takım yapısı fena değil, taraftar profili bir Bradford City gibi tutkulu olmasa da gelişime ve büyümeye, çoğalmaya açık. Şahsen benim her sene arttı. İlk sene 11 bin küsür iken 2019 yılında 32 bin seyircim var.
İngiltere Liginde oynamanın en güzel yanı ise Premier lige çıktığınızda inanılmaz paralar kazanabiliyorsunuz. Yanlış hatırlamıyorsam 122 milyon Euro TV geliri var sene başında. Bu size sene başında bildiriliyor ve tüm sezona yığılarak taksitler haline bu 122 milyon Euro'yu alıyorsunuz. Mesela sene sonunda ligi 5. sırada kapattınız. Aşağıda göreceğiniz üzere 41 milyon Euro kazanıyorsunuz. Şimdi anlamışsınızdır bu İngiltere Ligi takımları nasıl bu kadar yüksek paralara transfer yapabildiklerini.
Sevgili dostlar, tabi ki bunun bir de Şampiyonlar Ligi var. İlk 4 takım Şampiyonlar Ligi'ne gidebiliyor. Gruplara kaldığınızda 12 milyon Euro, hele bir de derece yaptığınızı düşünün... Gelsin paralar!
Her sene düzenli olarak altyapınızı ve tesislerinizi geliştirin. Bu ilerleyen yıllar için çok önemli. Antrenman sahaları oyuncularınızın gelişim hızını, altyapınızın gelişmişliği ise, regenlerinizin daha kaliteli çıkması ihtimalini artırır.
-- DEVAM TUŞUNA BASMAYI BIRAKIN! --
Altyapınızdan çıkan oyunculara yakın ilgi gösterin. Bana göre oyunun asıl zevki burada başlıyor. Şu Space tuşundan elinizi ayağınızı bir çekin bakalım. Hızlı gitmek bu oyunu sıradanlaştıran, sıkıcılaştıran en bariz şeydir. Girin altyapınıza, çıkan oyuncularınızı inceleyin. Yeni çıkan regenlerinizden kalitesiz olanları öyle hemen göndermeyin. Hepsiyle sözleşme yapın önce. Yavrucuklar okadar uğraşmış takımınıza seçilmiş, bir şans verin :) Kararlılık özellikleri düşük olanları bir düşükten yükseğe sıralayın. Düşük olanları as takımdaki oyunculardan kararlılığı yüksek ve kişilikli oyunculardan ders aldırın. Emin olun oyuncu verimi artacaktır. Bırakın adam 1 yıldız potansiyel olsun. Onunla uğraşın ilgilenin. 18 yaşına kadar U18 de, 18 yaşına bastığında U21'e alın. "Kiralamaya uygun" olarak ayarlayın ve "Kilit oyuncu" olarak isteyen kulüplere verin. Kilit oyuncu olarak istemeyenlere vermeyin, takımınızdan kalsın. Ancak tesisleri çok iyi olan takımlar isterlerse, "Rotasyon" bile dese verin. Zira tesisleri sizinkilerden daha yüksek olduğu için sizden daha çok üst klasmanda eğitim alacaktır. Sonra zaten baktınız 20 yaşına geldi, özelliklerinde değişiklik yok, oyununda bir gelişme göremediniz, gönderebilirsiniz o halde. Oynamanın, oyuncu yetiştirmenin zevkine varın.
As takım, U21 Genç takımı, U18 Genç takımı antrenmanlarını, bireysel antrenmanlarını ve taktiklerini hep kendiniz ayarlayın. Oyuncular ilk regen olarak çıktıklarında fizikleri ve genellikle "Denge ve Güç" özellikleri çok güç olur. Bu bireysel antrenmanları çalıştırın gençlere. Sene başlarında kupa maçlarında önemsiz takımlar gelebiliyor alt liglerden. Mesela bu gençlerinizden antrenmanlarda çıkışta olanlara şans verin. 2-3 tanesini oynatın. Yedekten ya da ilk 11'den. Bırakın elenecekse elensinler, yeterki o çocuk sizin ona güvendiğinizi görsün. Tecrübe kazansın. Takımınızdaki yıldızlarla aynı sahada futbol oynamanın zevkine varabilsin.
Ben ana kadro ekranını oldukça detaylı bir şekilde kullanıyorum. Sizlere de tavsiye ederim. Bu şekilde bir bakışta çoğu detayı görebiliyorsunuz.
Sabredin, başarı gelecektir :)